Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrases | ||||
İfadeler | anlaşılan o ki | may well be expr. | ||
The mother may well be proud of her wise son. Anlaşılan o ki anne akıllı oğluyla gurur duyuyor. More Sentences |
||||
İfadeler | anlaşılan o ki | as things stand expr. | ||
İfadeler | anlaşılan o ki | it looks like expr. | ||
Speaking | ||||
Konuşma | anlaşılan o ki | as it turns out expr. |